DASK (Doğal Afetler Sigorta Kurumu) ve Zorunlu Deprem Sigortası Nedir?
DASK, ülkemizde Zorunlu Deprem Sigortası edindirme ve uygulama faaliyetlerinin sorumlu tüzel kimlikli bir kamu kuruluşudur.
Zorunlu Deprem Sigortası belediye sınırları içinde kalan meskenlere yönelik olarak geliştirilmiş bir teminat sistemidir. Deprem ve depremden kaynaklanan yangın, infilak, yer kayması ve tsunami risklerine karşı sigortalı konut sahiplerine maddi güvence sağlamaktadır.
Hangi Binalar DASK Kapsamındadır?
6305 sayılı Afet Sigortaları Kanunu gereğince, aşağıda tanımlanmış binalar Zorunlu Deprem Sigortasına tabidir.
- 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu kapsamındaki bağımsız bölümler,
- Tapuya kayıtlı ve özel mülkiyete tabi taşınmazlar üzerinde mesken olarak inşa edilmiş binalar,
- Bu binaların içinde yer alan ve ticarethane, büro ve benzeri amaçlarla kullanılan bağımsız bölümler,
- Doğal afetler nedeniyle devlet tarafından yaptırılan veya verilen kredi ile yapılan meskenler.
Bunların yanı sıra yukarıdaki koşullara uyan;
- Kat irtifakı tesis edilmiş binalar,
- Tapuda henüz cins tashihi yapılmamış ve tapu kütüğünde vasfı “arsa vs.” olarak görünen binalar,
- Tapu tahsisi henüz yapılmamış kooperatif evleri de
Zorunlu Deprem Sigortası kapsamında sayılmıştır.
DASK Poliçesinin Zamanında Yenilenmemesinden Kim Sorumludur?
6305 Sayılı Afet Sigortaları Kanunu’na göre Zorunlu Deprem Sigortası malikler veya intifa hakkı sahipleri tarafından yaptırılır. Bu poliçenin yenilenmesi sigortalının sorumluluğundadır.
Ancak bankadan konut kredisi kullanarak satın alınan veya bankanın teminatı kapsamındaki (ipotek, vb.) taşınmazlarda durum farklıdır.
Uygulamada genellikle bankalar kredi kullandırdıkları veya teminat altına aldıkları konutlarda yapılması gereken zorunlu deprem sigortasını kendi bünyelerindeki sigorta şirketine yaptırmaktadır. Süresi dolan sigortalar bankalar tarafından otomatik olarak yenilenmektedir.
Kanunen sigortanın yenilenmesi yükümlülüğü kimdedir?
Bireysel Kredilerle Bağlantılı Sigortalar Uygulama Esasları Yönetmeliği’nin zorunlu sigortalar için “Yenileme ve Bildirim” başlığı altında yer alan 12/1. Maddesi aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.
“Kredi bağlantılı sigortalarda, kredi vadesi boyunca, yenileme sorumluluğu kredi kullanana, sigorta sözleşmesinin yenilenmesine ilişkin bildirim yapma sorumluluğu ise kredi kuruluşuna aittir.”
Diğer yandan Zorunlu Deprem Sigortası Talimat ve Tebliği’nin “Yetkili Sigorta Şirketleri ve Primlerin Tahsili” başlıklı 7/2. maddesinde;
“Bankalar tarafından kullandırılan konut kredileri ile bağlantılı olarak yaptırılması gereken zorunlu deprem sigortası, konut kredisi kullanan tarafından yaptırılmamış ise krediyi veren banka tarafından sigortalıya bilgi verilerek yapılır. Kredi süresince, sigortalı tarafından yenileme yapılmaması durumunda, banka tarafından sigortalıya bilgi verilerek ilgili poliçenin yenilemesi gerçekleştirilir.”
Hükmüne yer verilmiştir
Görüldüğü üzere mevzuatta yer alan emredici hükümler çerçevesinde her ne kadar zorunlu deprem sigortasının yenilenmesi sorumluluğu kredi kullanana ait ise de, sigortanın yenilenmesi için kredi kuruluşu olan bankaların bildirim yükümlülüğü bulunmaktadır. Bankalar Türk Ticaret Kanunu gereğince basiretli tacir gibi hareket etmek zorunda olduklarından bildirim yükümlülüklerine aykırı davrandıkları taktirde zarardan sorumlulukları söz konusu olacaktır.
Bankalar ile kredi kullanan arasında düzenlenen sözleşmeye aksi hükümler konulabilir mi?
Bankalar ile kredi kullanan arasında düzenlenen kredi sözleşmeleri maktu olarak düzenlenmektedir. Ancak bilindiği üzere tek tarafları hazırlanan, üzerinde müzakere edilme imkanı bulunmayan ve tüketici aleyhine düzenlemeler içeren sözleşme maddeleri geçersiz kabul edilmektedir.
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 23.10.2019 Tarih, 2016/22524 Esas ve 2019/10375 K sayılı ilamı;
“17.01.2009 tarih ve 27113 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan ve dava tarihi itibariyle yürürlükte olan Bireysel Kredilerle Bağlantılı Sigortalar Uygulama Esasları Yönetmeliği’nin 5. maddesinin 2. fıkrasında, zorunlu sigortalarda kredi süresi içerisinde yenileme sorumluluğunun kredi kullanana, yenilemeye ilişkin bildirim yapma ve bilgilendirme sorumluluğunun ise kredi kuruluşuna ait olacağı düzenlenmesi yer almaktadır….kredi sözleşmesinin 20.maddesinde yazılı “… Katılım Bankası AŞ’nin yeniden ve yenilen her poliçe yahut poliçeler için ayrıca, bilgilendirme yükümlülüğü bulunmadığını kabul, beyan ve taahhüt etmekte “şeklindeki düzenlemenin haksız şart olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.”
Ayrıca, sözleşmede kanunun emredici hükümlerine aykırı düzenlemeler yapılması da mümkün değildir. Bu durumda ilgili sözleşme maddesi geçersiz sayılmaktadır. Hal böyle iken banka ve kredi kullanan arasında düzenlenen kredi sözleşmesine konulan bildirim yükümlülüğünün bankaya ait olmayacağına ilişkin bir düzenlemenin hukuki geçerliliği olmayacaktır.
Ancak diğer taraftan bu tarz sözleşmelere eklenen;
“davalı banka gerektiği takdirde sigorta poliçesi yaptırma, prim borçlarının kredi kullanan tarafından ödenmediği takdirde resen ödeme, resen sigorta yenilemesi yapma, primlerini kredi taksitlerinden mahsup etme, eksik kalan kısımlar için kredi kullanan hakkında hukuki takip yapma yetkisi almıştır.”
şeklindeki hükümler ile bankalar DASK sigorta poliçesini yaptırmayı ve re’sen yenilemeyi taahhüt etmektedirler. Bu durumda bankalar hem bildirim yapma hem de poliçeyi yenileme yükümlülüğü altında olacaklardır.
Bankanın Sorumluluğunun Kapsamı Nedir?
Eğer banka taraflar arasında düzenlenen sözleşme ile DASK’ı re’sen yenilemeyi taahhüt etmiş ve fakat daha sonra yenilememişse, konutta meydana gelen deprem hasarından sorumlu olmaktadır.
Ancak Yargıtay, bankanın sorumluluğunun asli sorumluluk olmadığını; sigortalının da DASK süresinin dolup dolmadığını takip etme yükümlülüğü altında olduğunu kabul etmektedir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 17.09.2020 Tarih, 2020/3851 Esas ve 2020/4352 Karar sayılı ilamı;
“Her ne kadar, DASK sigortasını yapan başka bir sigorta şirketi olsa da, davalı bankanın zorunlu olan bu sigortanın da yenilenmesi için davacıya bilgilendirme yapması gerektiğinden, davalı bankanın burada kusuru vardır. Ne var ki, davacı sigortalının da zorunlu olan DASK sigortasının süresinin dolup dolmadığını takip etme ve sigortayı yeniletme konusunda kendisine düşen özen yükümlülüğünde müterafik kusuru vardır.”
Bildirim Yapıldığını İspat Külfeti Kime Aittir?
DASK poliçesinin yenilenmesine ilişkin bildirim yapıldığının ispat yükü bankaya aittir. Bankanın ispat için somut delillere dayanması gerekmekte olup, bu konuda tanık beyanlarına itibar edilmemektedir.
Sigorta Şirketi’nin Bildirim Yükümlülüğü Var Mıdır?
İlgili sigorta şirketinin de DASK süresinin bittiğini hatırlatma yükümlülüğü bulunmaktadır.
Doğal Afet Sigortaları Kurumu Çalışma Esasları Yönetmeliği’nin 23/2. maddesi gereğince;
“Zorunlu deprem sigortası poliçesini düzenleyen sigorta şirketi, sigorta sözleşmesinin bitiminden önce elektronik posta, kısa mesaj (SMS) veya çağrı merkezi kanalıyla sözleşmenin sona ereceğini ve yeni bir sigorta yaptırma zorunluluğunu sözleşme sahiplerine bildirir.”
Bu sebeple, sigortalıya DASK’ın bittiğini ve yenilenmesi gerektiğini bildirmeyen sigorta şirketinin de sorumluluğuna başvurulması mümkündür. Sigorta davalarında uzman avukatlardan hukuki destek alınması son derece önemlidir. Detaylı bilgi için bizlerle iletişime geçebilirsiniz.